Bayram yazısı yazmam gerekiyor… Yazmayacağım! Onun yerine erkeklerin bir numara hafta sonu zevklerini yazmaya karar verdim. Nasıl olsa birileri bol bol “eski bayramlar” nostaljisi yapacaktır.
Bira, nar gibi kızarmış patates ve televizyonda maç… Bu üç element yan yana geldiğinde tadından yenmez. Bir de izlediğiniz maç Galatasaray – Fenerbahçe maçıysa değme keyfine…
Geçtiğimiz yıl neredeyse küme düşüyorduk… Oğlum Fenerbahçelidir… Benimle dalga geçiyordu. “Babam, küme düşerseniz üzülme. Biz de düşeriz. Yoksa ligin tadı olmaz.” diyordu. Kendince dalga geçiyordu… Bu ince ince takılmalar bize özgü değildi. Yüzyıldır süre gelen iki takım taraftarı arasındaki takılmalardı. İşin zevki de böyle çıkıyordu.
Sonra?
Bizim için kabus gibi geçen sezon son buldu… Fatih terim tekrar başa geldi… Ardı ardına transferler yapıldı. Daha da yapılacak ama hepsi boşuna… Fenerbahçe ile oynamadıktan sonra, onları sahada yenmedikten sonra bunların hiçbirinin anlamı yok. Hepsi boşuna yapılmış transferler…
Son iki aydır rakibimiz Fenerbahçe’nin başında kara bulutlar dolaşıyor… Ne olduğu belirsiz bir kaosun içinden çıkmaya çalışıyorlar… Açıkçası bu durum benim hiç ama hiç hoşuma gitmiyor. Son gelişmelerden sonra Fenerbahçe Bank Asya 1. Ligi’ne düşürülmeleri için başvuracaklarını açıkladılar. Böyle bir şey gerçekleşirse aynı başvuruyu bizim de yapmamız gerekecektir. Yoksa bu yıl lig oynanmış oynanmamış hiçbir manası yok! Rakip yoksa lig de yok! Olmasın! Oynamayalım…
Galatasaray – Fenerbahçe çekişmesi böyle bir şey… Bu çekişme aynı zamanda dayanışmayı da getirmeli ki, ezeli rekabet devam etsin… Aslında tüm lig, Fenerbahçe – Galatasaray demek… Eğer bu ikisi olmazsa süper ligin bir değeri mi var. İşte bunu anlamıyorlar…
Ben olsan 34 haftalık ikili lig düzenlerim… Birisi birinci diğeri ikinci olur… Her ikisi de Şampiyonlar ligine gider. Olur biter… Figüran tayfası da kendi liglerinde devam eder. Peki, hangi lig daha fazla artı değer yaratır acaba? İsterseniz bir deneyelim…
Bence yapılacak en akıllı şey budur… 34 hafta süren süper üstü ikili lig… Muhteşem olacaktır. Bu yazıyı yetkili birileri okusa da gündeme getirse… Hatta kentimizin ileri gelen, uç taraftarları bunları yönetimlerine taşısa da ulusal düzeyde tartışabilsek!
İşte o zaman “Bira, patates kızartması, tv’de maç” keyfi katlanarak artar… Süper bir şey olur… Yok playoofmuş, yok uyduruktan şike yorumlarıymış, yok bilmem neymiş de olmaz! Herkes yoluna bakar… Bak bakalım o zaman TFF falan da kalır mı… Ortaya bol bol sansasyon yaratan basın masın da olur mu?
Her şey rayına oturur… Süper üstü ligin iki takımı parasal sıkıntılarını da bir çırpıda çözmüş olur… Haydi herkes kendi ligine… Muhteşem iki takım, muhteşem iki stat…
Bak aklıma ne geldi… Her hafta Türkiye’nin bir kentinde de oynanabilir… Erzurum Derbisi, Çanakkale derbisi, Artvin derbisi, Hakkari Derbisi, Adana Derbisi, Aydın Derbisi, Kütahya Derbisi gibi…
Hoş olur… Türkiye yıkılır… Hem dayanışama, hem de ezeli rekabet… Doya doya bir yıl! Bırakın federasyon kumda oynasın…
Hanım patatesleri kızart… Aç oğlum şu televizyonu… Süper üstü ikili ulusal ligimiz başlıyor…
-geMici-
BATI-feneri ÇAKMAYA DEVAM EDİYOR…