Büyük analizler yapacak kapasite bizde ne arar. Biz
seyirciyiz. Bir şeyler oluyor, seyrediyoruz. Gel diyorlar geliyoruz.
“Gelmiyorum” diyecek kaba et miktarı bünyede ne yazık ki yok. Git diyorlar
gidiyoruz. Yine yeterli oranda kaba et yok. Varmış gibi görünse de sonuç
itibarıyla yok. Ne denilirse yaparım… Bir kere yeterli derecede iyi seyirciyim.
Piyasada dolaşan komplo teorileri, televizyonlarda
yapılan ağırbaşlı yorumlara bakarsan abiler çözmüş mevzuyu ama onda da başka
bir sorun var ne demek istediklerini çözmek için hakikatli delikanlı olmak
şart. Hatta delikanlılığın ansiklopedisini yazmakta büyük fayda görüyorum. Ben o kadar okuyup yazacaksan onları niye dinliyorum. İnsanın kendisinden nefret etmesi gerekir ya da kesinlikle intihara meyillidir. Aslında her ikisinin de olabilirliği var.
İzliyoruz… Bilmiyoruz… Yetmez mi? Fazlası var eksiği yok.
Bilmemiz gerekenleri zaten herkes söylüyor.
Bilmediklerimizin neler olduğunu zaten bilemeyiz adı üstünde bilinmez ya da
bilinemez. Bilmemizi isteselerdi şakır şakır özgür basın yazar, televizyondaki
akıllı arkadaşlar senaryo yazmak yerine her şeyi itinayla, en az benim de
anlayabileceğim şekilde anlatırlardı. Hatta aralarında "Güzel sanatlar" mezunları var ise çizerek de olayı bize naklederlerdi. İşte o zaman “ben de biliyorum”
diyebilirdim.
Şimdi ne biliyorum da ne yazayım abi? Ben seyirciyim!
Benim gördüklerimi, izlediklerimi sen de izliyorsun. Ha o
kanalda ha bu kanalda, sonuçta izliyor, seyrediyorsun. Bir fark var mı? Kesinlikle
var… Yayın yapan televizyon kanallarının logoları farklı mesela... Bahsettikleri
evrensel adalet bu olsa gerek, herkese aynı senaryo, yorumcular değişik.
Ben en çok o kanaldaki bayan spikeri seviyorum. “O”ları
yuvarlarken dudakları yoruma çok açık oluyor. İnsanın kilo vermesine çok
yardımcı olduğu kesin. Yalnız rütük atlamış olabilir yayında +18 ibaresi yok.
İyi bir vatandaş olarak bunu da belirmek isterim.
Haberler daha geç saate alınamaz mı mesela? Bence
üzerinde düşünülmeli. Herkese çok yararı olabilir. Saat 24 bence uygundur.
Arkasından da gelsin yorumcu amcalar, teyzeler. Ben böyle yazdım ya, yakında bu
uygulamayı görürseniz fikir babasının ben olduğumu hatırlayın isterim.
Yorum seçemesek de kimden dinleyeceğimizi özgür
irademizle seçebiliyoruz. İnsanın seçme şansının olması ne güzel bir şey… Bak
şimdi kendimi mutlu ettim. İnsan bir an için bile olsa kendini müthiş
hissediyor.
Özgürlük bu işte…
Dünya küresel bir köy diyorlardı da ben de bunu “Kangırlı”
zannediyordum. Değilmiş lan… Örneklerle anlatılınca ben de kavrayabiliyormuşum. İşte bunu biliyorum… Kafama çaka çaka öğrettiler! Aferin onlara...
-geMici-
BATI-feneri
ÇAKMAYA DEVAM EDİYOR…