14 Şubat 2018 Çarşamba

Deney…
Bilimin kendisi…
Hayatı deneme yanılma haliyle yaşıyorsanız bu sizi bilim adamı yapmaz. En fazla cahil yapar. Çocuk sobada yanan ateşi görür. İlgisini çeker. Bir iki yanına gider. Keşfetmek ister. Bu çocuğun ateşle ilk sınavıdır. Anne-baba ısrarla “cız” falan deseler de çocuk elini en az bir kere yakacaktır.
Çocuk elini bir kere yaktıktan sonra bir daha sobaya yaklaşmayacaktır. Bu çocuğunuzu bilim adamı yapmaz ama bu bir hayat deneyimidir. Kendince bilinmeyeni keşfetmiş ve öğrenmiştir.
Sobayla şaka yapılmayacağını öğrenmiştir. İkinciye elini yakıyorsa şüphe duyun. Eğer üçüncü ve daha fazlasını yapıyorsa hiç uğraşmayın hemen sanayiye iyi bir ustanın yanına verin. Eğitim sistemi içerisinde zayi olmasın…
İnsanlık Tarihi kocaman bir birikimdir… Her çocuğa “en baştan başla” deme şansımız yok. Zavallı çocuk insanlık tarihinin 10 bin yılda biriktirdiklerini 70 yılda nasıl bitirecek? Onun için okula gidip insanlık tarihinin birikimini öğrenecek. Sonra yol ayrımı…
Yol ayrımı bir;
İnsanlık tarihine bilgi katacaksa bilim adamı olup yeni ufukları keşfetmeye, soru sormaya, neden-sonuç ilişkilerini çözmeye kendini adayacaktır. Deney yapmayı sürdürecektir. Yapılmış deneyleri değil, hiç kimsenin aklına gelmemiş deneyleri yapacaktır… Biz de ona “bilim insanı” deyip gıptayla bakacağız. O çocuğu tebrik ediyorum…
Bir ikinci yol ayrımı daha var…
Kolaycı! Soba-çocuk ilişkisiyle hayata devam eden bizler… Bizler de ikiye ayrılıyoruz… Elini bir kere yakıp hayata devam diyenler ama hayatını da böyle sürdürenler. Sanki insanlık tarihinde yokmuş gibi deneme-yanılmama süreciyle yaşamaya devam edenler.
Ulan bilim orada duruyor… Kütüphaneler doldurmuş. Oku biraz… Her şeyi de deneme… Biraz da biriktirilmiş bilgiden yararlan. Ama olmaz! İlle de deneyerek öğrenecek. “Hakikaten atom parçalanıyormuş” diyecek. Evet, parçalanıyor… Hem de feci bir şekilde. Ama soba değil ki bu? Atom… Hanım bağıracak şimdi “maf ettiniz evi”
Hayat zor… Bu ikinci yolda bir de ısrarcılar var ki, ne desen fayda etmez!
Hayata başladıkları gibi devam ederler. Deney onların hayatlarıdır. Tek farkları denediklerinin hemen unuturlar. Tekrar tekrar aynı şeyi denemeye devam ederler. Denedikleri aynı şey, sonuç aynı şey! Aynı deneyden farklı sonuç da beklemezler… Israrla denemeye devam ederler, denediklerini unuturlar. Balıkla aynı hafıza kartına sahiptirler… Hatta bazı balık türlerinin daha zeki olduğu haller bile görülebilir. O bazı balıklardan farkları kendilerini “deneysel bütünlüğün” süzme sonuçları zannetmeleridir.
Ondandır memleket havası… 8/9
-gemici-
BATI-feneri ÇAKMAYA DEVAM EDİYOR… 

Hiç yorum yok: