25 Ocak 2016 Pazartesi

24 Ocak ve memleketim…

24 Ocak Kararları (1980) TRT’nin siyah beyaz haberlerinde yayınlandığında başımıza gelecekleri anlayamamıştık. Kararların altında Başbakan Süleyman Demirel ve Başbakanlık Müsteşarı Turgut Özal’ın imzası vardı.

Aradan 36 yıl geçmiş ve bu 36 yıl içerisinde yaşanan tüm acılar, sıkıntılar, karşı-devrim süreci ve 24 Ocak Kararlarının sürüklediği memleketimin manzarası içinde yaşadığımız bugündür…

Bir başka 24 Ocak’ta, soğuk bir Ankara sabahında (1993) Karlı Sokak’ta bombalı suikast sonucu Uğur Mumcu katledildi. Türkiye kaybetti… Hala yapanlar bulunmadı. Fail, meçhuldü…

24 Ocak 2001, Soğuk bir Diyarbakır akşamı çapraz ateşe alınan Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okan şehit edildi. Hizbullah’ın yaptığı iddia edildi ama faili meçhul dosyalar arasında kaybolup gitti…  

2016 yılının 24 Ocak günü de Mustafa Koç ve Kamer Genç’i sonsuzluğa uğurladık. Işıklar içinde yatsınlar…

Yıl 1981, 12 Eylül 24 Ocak Kararlarını sürdürülebilir kılmak için bir Danışma Meclisi kurar. Bu mecliste Kamer Genç de vardır. 12 Eylül kanunlarına, anayasasına ret oyu veren tek Danışma Meclisi üyesidir.

Aslına bakarsanız 24 Ocak kararlarının uygulanabilirliği yoktu. 12 Eylül darbesi ile birlikte uygulanabilir oldu. Bu veriden hareket edersek, benim gibi birkaç zır zop da 12 Eylül Darbesinin gerçek nedeninin bu olduğunu düşünür hala…

Bu kararlarla memleketimin limanları, fabrikaları rahatlıkla özelleştirilmiştir. Bu kararlarla sistem kökten geriye doğru değiştirilmeye başlamıştır. Bu kararlarla emperyalizm memleketimin üzerine abanmıştır. Bu kararlarla kazanılan haklar bir bir geri alınmıştır.

Hiçbir şey bir gecede olmuyor… Kararlar 24 Ocak 1980’de alındı, aradan 36 yıl geçti ve geldiğimiz nokta bugün içinde bulunduğumuz noktadır! Şimdi başımıza gelenleri bir kez daha düşünün. Tarihi bir kez daha anımsamaya çalışın… 36 yıldır adım adım nasıl ve neler kaybettiğimizi bir kez daha düşünün…

Memleketimin böyle bir 24 Ocak geçmişi bulunmaktadır. Okurun bilgilerine arz olunur…

Peki, bundan sonra ne yapacaksınız? Geleceği yeniden kurmak için? Vaat edilen aydınlık günler için?

-geMici-


BATI-feneri ÇAKMAYA DEVAM EDİYOR…

Gereksiz bir NOT (ilgilisine): Wahington Post: Biden Türkiye’de muhalefete baskıları eleştirdi. The Wall Street Journal: Joe Biden Türkiye’nin konuşma özgürlüğüne yönelik baskıları eleştirdi. Associated Press: Biden Türkiye’yi ifade özgürlüğünü korumaya çağırdı. Reuters: Başkan Yardımcısı Biden Türkiye’yi ifade özgürlükleriyle ilgili payladı. Agence France Press: Türkiye basın hakları konusunda örnek olmayı başaramadı.
Anadolu Ajansı: ABD Başkan Yardımcısı Türk demokrasisini övdü. Acaba neyini övdü?  

Hayat bu… habere nasıl takla attıracağını bileceksin ki, haber almama özgürlüğünü kullanacaksın J

Hiç yorum yok: