16 Haziran 2016 Perşembe

Okullar tamamdır...

...Derken bugün tüm okulların yaz tatiline girdiğini, öğretmenlerin ve öğrencilerin uzun yaz tatiline başladığını tabi ki kastetmiyorum. Okulların bittiğini, iktidar tarafından bir engelin de ortadan kaldırıldığını anlatmaya çalışıyorum. Sonuç itibariyle eğitimin işi tamamdır. Bitmiştir...

Eğitimin düzeyini dünya ile karşılaştırmak istemem... Ben kendi ülkemin eğitim sistemine bakarım.

Bugün Türkiye'nin önemli liselerinde protestolar yaşanıyorsa bunu görmek zorundayız. Ben görmedim, duymadım, bilmiyorum ayaklarına yatamayız! Ve bütün bunları iyi okumak zorundayız...

Bir kere seviye yerlerde sürünüyor. Çanakkale'de -Fen lisesi hariç- herhangi bir liseye ya da orta okula gidin, dört işlemi yapabilecek kaç öğrenci var, bunun oranı nedir bir bakın derim. Matematiği geç, doğru düzgün klasikler dediğimiz kitaplardan en az bir tane okumuş öğrenci oranına bir bakın...

Bütün bunları geçtim, okuduğunu anlayan öğrenci oranı  yüzde ellinin altında mı üstünde mi ona bakın...

Türkiye'nin yetişen yeni neslinin zeka seviyesi mi düştü? Hayır... Eğitim sistemi yerlerde sürünüyor. Matematiksel zekası olmayan, okuduğunu idrak etmeyen, her denileni yapan, sorgulamayan bir nesil istiyorlar. Merkez Ortaokulu'nun çalınması da bu projenin sadece küçük bir parçasıdır. Tabi ki Merkez Ortaokulu mücadelesi sürecek... Ama mücadelenin alanını da genişletmek gerekiyor...

Topluma karşı işlenen suçların zaman aşımı yoktur! Eğitim sistemini yerlerde süründürenler de toplum suçu işlemiştir. Bunların hesabı da sorulacaktır. Sorulmak zorundadır. Bugün okul müdürü, milli eğitim müdürü olanlar bu suça bilerek ya da bilmeyerek suç ortağı olmuşlardır. Esas sorulması gereken budur!

Liyakat sahibi olmayan ama badem bıyıklı olmanın yeterli olduğu bir dönemin sonuna gelmek üzereyiz... Belli olmaz, yeni eğitim dönemi başladığında her şey değişmiş de olabilir. Bu kadar da umutluyum... Bugün yaşananları unutmayacağız ve unutturmayacağız!

Üniversitelerin hali sanki farklı... 18 mart Üniversitesinin de katili Laçiner'dir! Hala televizyonlara çıkıp "ben ne yaptım size" demeyi sürdürüyor. Tıp fakültesini kavşağa kurarak -hangi akla hizmetse-  bu kentin katili olmuştur. 18 Mart'ın kampusunu de öldürmüştür. Eğitim sistemini yukarıya çekmesi gerekirken, bilim merkezi haline getirmesi gerekirken işin kolayını bulmuş cami dikmiştir. En büyük işbirlikçisi de Bülent abimdir... İlahiyat fakültesi camisinin minarelerine Bülent abime gelsin. Ayrıca isim de verilsin: "Bülent" ve "Abi" adları konsun... Laçiner kıskanmasın diğer minareler de ona ithaf edilsin...

Ha unutmadan Laçiner'in katilliği sadece üniversite imarıyla sınırlı değildir... Yrd. Doç. Dr. Güran Yahyaoğlu'nun katili kim? Laçiner bunun cevabını versin! Topluma karşı işlenen suçların zaman aşımı yoktur...

Tarih not ediyor. Hesabı da soracak bulunur....

-geMici-

gemici@yandex.com

BATI-feneri ÇAKMAYA DEVAM EDİYOR...


Hiç yorum yok: