...Derken bugün tüm okulların yaz tatiline girdiğini,
öğretmenlerin ve öğrencilerin uzun yaz tatiline başladığını tabi ki
kastetmiyorum. Okulların bittiğini, iktidar tarafından bir engelin de ortadan
kaldırıldığını anlatmaya çalışıyorum. Sonuç itibariyle eğitimin işi tamamdır.
Bitmiştir...
Eğitimin düzeyini dünya ile karşılaştırmak istemem... Ben
kendi ülkemin eğitim sistemine bakarım.
Bugün Türkiye'nin önemli liselerinde protestolar
yaşanıyorsa bunu görmek zorundayız. Ben görmedim, duymadım, bilmiyorum
ayaklarına yatamayız! Ve bütün bunları iyi okumak zorundayız...
Bir kere seviye yerlerde sürünüyor. Çanakkale'de -Fen
lisesi hariç- herhangi bir liseye ya da orta okula gidin, dört işlemi
yapabilecek kaç öğrenci var, bunun oranı nedir bir bakın derim. Matematiği geç,
doğru düzgün klasikler dediğimiz kitaplardan en az bir tane okumuş öğrenci
oranına bir bakın...
Bütün bunları geçtim, okuduğunu anlayan öğrenci
oranı yüzde ellinin altında mı üstünde
mi ona bakın...
Türkiye'nin yetişen yeni neslinin zeka seviyesi mi düştü?
Hayır... Eğitim sistemi yerlerde sürünüyor. Matematiksel zekası olmayan,
okuduğunu idrak etmeyen, her denileni yapan, sorgulamayan bir nesil istiyorlar.
Merkez Ortaokulu'nun çalınması da bu projenin sadece küçük bir parçasıdır. Tabi
ki Merkez Ortaokulu mücadelesi sürecek... Ama mücadelenin alanını da genişletmek
gerekiyor...
Topluma karşı işlenen suçların zaman aşımı yoktur! Eğitim
sistemini yerlerde süründürenler de toplum suçu işlemiştir. Bunların hesabı da
sorulacaktır. Sorulmak zorundadır. Bugün okul müdürü, milli eğitim müdürü
olanlar bu suça bilerek ya da bilmeyerek suç ortağı olmuşlardır. Esas sorulması
gereken budur!
Liyakat sahibi olmayan ama badem bıyıklı olmanın yeterli
olduğu bir dönemin sonuna gelmek üzereyiz... Belli olmaz, yeni eğitim dönemi başladığında her şey değişmiş de olabilir. Bu kadar da umutluyum... Bugün
yaşananları unutmayacağız ve unutturmayacağız!
Üniversitelerin hali sanki farklı... 18 mart
Üniversitesinin de katili Laçiner'dir! Hala televizyonlara çıkıp "ben ne
yaptım size" demeyi sürdürüyor. Tıp fakültesini kavşağa kurarak -hangi
akla hizmetse- bu kentin katili
olmuştur. 18 Mart'ın kampusunu de öldürmüştür. Eğitim sistemini yukarıya
çekmesi gerekirken, bilim merkezi haline getirmesi gerekirken işin kolayını
bulmuş cami dikmiştir. En büyük işbirlikçisi de Bülent abimdir... İlahiyat
fakültesi camisinin minarelerine Bülent abime gelsin. Ayrıca isim de verilsin:
"Bülent" ve "Abi" adları konsun... Laçiner kıskanmasın
diğer minareler de ona ithaf edilsin...
Ha unutmadan Laçiner'in katilliği sadece üniversite
imarıyla sınırlı değildir... Yrd. Doç. Dr. Güran Yahyaoğlu'nun katili kim?
Laçiner bunun cevabını versin! Topluma karşı işlenen suçların zaman aşımı
yoktur...
Tarih not ediyor. Hesabı da soracak bulunur....
-geMici-
gemici@yandex.com
BATI-feneri
ÇAKMAYA DEVAM EDİYOR...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder