Elin Almanı okul kapatıyor, yetmiyor konsolosluğunu da
tatil ediyor… Gerekçesi “can güvenliği”ymiş, her an için bomba patlayabilirmiş…
Allahtan memleketin valisi var da yüreğimize su serpiyor; “nereden duymuşlar”
deyip almana veriyor cevabı!
Aradan iki gün geçiyor IŞID patlatıyor canlı bombayı, 5
ölü 20 yaralı… Arkasından açıklamalar, açıklamalar, açıklamalar… “Teröre boyun
eğmeyeceğiz” falan filan bir de baktık Galatasaray-Fener bahçe maçı önce
seyircisiz oynatmaya karar verilmiş sonradan külliyen iptal…
Danimarka, Fenerbahçeli futbolcusuna “dön” diyor… Elin
Danimarkalısı nereden bilecek memleketin güllük gülistanlık olduğunu. Yandaş
medyaya bakarsan ilk üçün içinde bir memleket, lakin hayat yalan değil… 5 ayda
bu kaçıncı bomba? 5…
Yine de teselli bulunuyor… “Failler ele geçiyor.” Kiminin
parmağı birkaç saatte bulunabiliyor, bazılarına ciddi DNA testi gerekiyor. “Ele
geçiyor” ama… Ne acayip bir şey! Canlı bomba ele geçiyor! Ne zaman? Bomba
patlatıldıktan sonra… Bununla övünebilen bir yönetim… Çok acayip!
İstanbul’da yaşayan arkadaşlar önlemlerini Alman
Konsolosluğunun açık / kapalı durumuna göre alıyorlar… Tevekkeli Alman
otomobilinden sonra, Alman Vakfı diye tutturmazlar… Bir nedeni var yani…
Dış politikadaki üstün başarılarını memleketin iç
politikasında da aynı oranda göstermeleri olsa olsa istikrarın devamı içindir.
Bundan beş yıl önce güney komşularımızı say deseydin hemen sayardım: “Suriye,
Irak” On üzerinden on alır coğrafyadan yırtardım.
Önce IŞİD komşumuzdu şimdi PYD… İstediğin yere tükür…
Ulan ne güzel Suriye diye bir komşumuz vardı. Ara sıra takışırdık hepsi o… Ne
oldu Emevi cami projesi? Dış politika işte… Zeki Müren de bizi mutlaka görür…
Memleketin hali bu… Bunlar yetmiyormuş gibi 18 Mart günü
bir önceki ve ondan önceki yıl gibi işgal altındaydık. İşgal güçleri
kendiliğinden pes edip saat 13 gibi geldikleri gibi gitmeye başladıklarında
Çanakkale bir kez daha kurtulmuş oldu. Esas ve köklü kurtuluş bu iktidar
gidince olacak! Başka türlü bunlardan kurtulmak mümkün değil… 18 Mart işkence
günü olmaktan Çanakkale başka türlü kurtulamaz!
Esnafın keyfi yerinde… Üreticinin de keyfi yerinde… Memur
mutlu, işçi koyacak yer bulamıyor (birikimlerini), sanayici –Allaha şükür-
Çanakkale’de yok, olsa mutluluktan havalarda olurdu… Biliyorum, termikçilerin
ağzı kulağında. Bülent Abim ovuşturmakta falan filan…
Memleketim… Bahar tadında, her şey olması gerektirdiği
gibi…
-geMici-
BATI-feneri
ÇAKMAYA DEVAM EDİYOR…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder